Ana içeriğe atla

Yetim

Yüzümdeki karanlık izi. Yokluğunun izi. Gelmeyişinin, çağırmayışının izi. Büzülmüş bir kalp taşıyorum rüzgarın, yağmurun, güneşin ve karın hışmına uğramış bedenimin bir yerinde. Issız, ıpıslak, taşları yaralı bir sokakta, duyulmamış bir ağıt yakıyor ellerim. Buz gibi susuveriyor gece. İnsan, yaşamaya mahkum edilmiş yalan. Ne duran ne koşan ne susan ne konuşan ağrılı, ateşli, titrek bir bekleyiş içinde, eriyip eriyip yeniden dökülen mum gibiyim, gözyaşları kendine karışan. Ayrılık diyorlar gülleri kül olan gülbağı bağbanının gülden yetimliğine. Terk etmek diyorlar, zalim bir elin tuttuğu keskiyle, bağlı olduğu yerden ipi kesilen çıtasız uçurtmanın gökyüzünün bilinmezliğine çaresizce yükselişine. Başka türlü bir bakış, başka türlü bir yağış, başka türlü bir gülüş, başka türlü bir tutuş, başka türlü bir çınlayış, başka türlü bir çarpılış içindeki çırpınış, kader kuşunun kanatlarından dökülen tüyleri, keder kuyusunun suyuna bırakıveriyor, kupkuru. Çocukluğun içinde saklanan ve bir türlü bulunamayan, yaşandıkça uzaklaşılan ve görüldüğünde artık tanınamayan bir şey var. Herkesin başka bir adla andığı. Hatırlayabildiğiniz ya da hatırlayamadığınız bir zamanda, mutlaka siz de kalmışsınızdır, kırmızı ya da yeşil fesli, aynı renk cepkenli güler yüzlü bir dondurmacının önünde, çıngır çıngır çıngırdayan ve sesi, yüzünüzdeki tebessüm gibi, gittikçe azalan çıngırakların altında, elinizde boş bir külahla. Dondurma, dondurmacının kaşığında. Yokluk, sizin külahınızda. Dondurmayla başı büyümüş, içi dolmuş külahı nasıl evirip çevirdiğini, onu yakalamak için uzattığınız küçük elinizin her seferinde nasıl boşluğu tuttuğunu ve tam yakaladım dediğiniz anda dondurmanın nasıl külahtan uçup gittiğini anlayamazsınız bir türlü. 'Ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet' diyen sihirbazlar gibi kaşla göz arasında varla yok eder. Külahın kenarındaki dondurma izlerinde donar bakışlarınız. Sonra anlıyor insan... avuçlanması gerekenin külah değil dondurmanın kendisi olduğunu, erise de ellerinizde.

Yüzümdeki karanlık izi, yürüyemediğim yolların izi. Yola yollarken beni, 'yol yol oldum' deyişinin izi. Kirpiklerinin gölgesinde sakladıklarının izi.
Aliye ALKAN (İstanbul birnokta dergisi)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İbrahim Tatlıses Filmleri

İbrahim Tatlıses Filmleri,İbrahim Tatlıses Filmleri izle,yeşilçam hülya avşar -İbrahim Tatlıses Filmleri,türk sineması İbrahim Tatlıses Filmleri,eski nostalji İbrahim Tatlıses Filmleri Bu Bölümde ibrahim Tatlisesin Cevirdigi Tüm Filmler Yeralmaktadir. Filmleri izleye Bilmek icin Resimlere Tiklayiniz. Bazi Filmler 2 Cd Olarak Eklenmistir. Filmin Devamini izleye Bilmek icin Hemen Yanindaki Resimi Tiklayarak Filme Devam Baka Bilirsiniz iyi izlemeler. Burdaki Filmler Tanitim Amaciyla Sunulmustur. Sanatcilara Destek Vermek icin Orjinal Cd lerini Satin Almanizi Tafsiye Ederiz. Sitemizdeki Filmlerimizin Yüzde 99 u Nostalji Agirlikli Filmlerdir. Alisan - 1982 ibrahim Tatlises - Yaprak Özdemiroglu - Yaman Okay - Savas Akova Ali Tutal - Zeynep Irgat - Alev Gürzap - Hamit Yildirim ALLAH ALLAH - 1987 ibrahim Tatlises - Melike Zobu - Mehmet Ali Erbil Neslihan Acar - Neriman Köksal - Hüseyin Kutman Asiksin - 1988 ibrahim Tatlise...

Engin Noyan Güzel Dua

 Yâ Berr! Yoktum yokluğumun farkında değildim İyilik ettin var eyledin beni Anılmıyordum anılmaya değer değildim İyilik ettin insan eyledin beni Bilmiyordum bilmediğimi bilmiyordum İyilik ettin kendini bilir eyledin beni Bilmiyordum senin farkında değildim İyilik ettin inanlardan eyledin beni Kimsesizdim kendime dost arıyordum İyilik ettin dostun eyledin beni Yetimdim sahibimi arıyordum İyilik ettin rahmetine çağırdın beni Hatalıyım pişmanlık duyuyorum

Ezo sözleri

Nurettin Rençber Ezo Şarkı Sözleri: Sordum seni yıldızlara ay ışığına  Dediler : " Tam bin yıldır görmedik onu"  Sordum kadim kitaplara tozlu raflara  Dediler : " O bizden önce buralardaydı"  Mağrur bir uçurum oldu kalbim  Sen gittin gideli buralardan  Ayrılık ne yaman bir ateşmiş  Ne olur dön gel Ezo  Oy Ezo ! Yalnızlık ezım Ezo  Oy Ezo ! Görmüyor gözüm Ezo  Oy Ezo ! Tutmuyor dizim Ezo  Tükendim dön gel Ezo  Ceylanları emziren bir peri gibi  Kollarında uyut beni İblis'e inat  Hey ! Rüzgarın sevgilisi , orman çiçeği  Hasretim sensin , gurbetim sen , günışığım sen  Mağrur bir uçurum oldu kalbim  Sesin döner içimde kurşun gibi  Ayrılık ne yaman bir ateşmiş  Ne olur dön gel Ezo  Söz - Müzik : Nurettin Rençber Ezo   Nurettin   Şarkı   S özleri