#Şarkı sözleri #karaoke #Güncel Konular #Haberler #Güzel Hikayeler

Googlede  yeni  Özellikler geldi Nerede olduğunuzu  anında buluyor..  

Alman İmparatoru 2. Frederik “insanların doğuştan getirdiği dil”i merak etmişti. Elli kadar bebeğe bakan bakıcılar yalnız mamalarını verdiler, altlarını değiştirip bakımlarını yaptılar, bebeklerle hiç konuşmadılar. Peki, bebekler hangi dili konuştu? Kimse bilemedi, çünkü konuşacak yaşa gelmeden elli bebeğin ellisi de öldü. Bu, deney yönünden bir talihsizlik miydi? Deney yönünden değil ama deneye alınan bebekler yönünden bir talihsizlikti; artık bugün biliyoruz ki, konuşulmayan, dokunulmayan, kucaklanmayan, öpülmeyen, koklanmayan bebek yaşamıyor. Bu tür deney bugün yapılamaz. Bilimsel gerçeklerden söz ediyorum. Miami Tıp Fakültesi Dokunma Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Tiffany Field’in “Touch” (Dokunma) adında 2001’de çıkan kitabında yetimhanelerde ve çocuk bakımevlerinde yaptığı gözlemlerin sonucunda şunu açıkça söyleyebiliyoruz ki, bebeklerin sağlıklı gelişimi için onların sürekli bir etkileşim ortamı içinde bulunulmaları gerekiyor. Günlük dille söylerse bebeğe konuşulmas

Türkiye’nin değişik yörelerinde konferanslar ve seminerler veriyorum. Odaya girip yüzlere baktığımda çoğu kez “formül bekleyen insanlar” görüyorum; çocuğunun derse çalışması, söz dinlemesi, parasını çarçur etmemesi, odasını toplamasıyla ilgili reçete isteyen insan yüzleri. Konuşmamdan sonra bana sorulan sorular da, doğal olarak, konuşmamla hiç ilişkili olmayan, çocuklarıyla ya da eşleriyle ilgili bir sorunu çözmek için formül isteyen sorular soruyorlar. Sanki şöyle düşünen insanlarla çevrilmiş durumdayım: Bir gemi görüyorlar, bu geminin görünüşüne, büyüklüğüne, taşıma gücüne, hızına, kazandırdığı paraya hayran oluyorlar. Sizin de böyle bir geminiz olmasını ister misiniz, diye soruyorsunuz, “Evet, çok isteriz,” diyorlar. Bu gemiyi yapan insan düşüncesinin temellerini anlatmaya başlıyorsunuz; bu düşüncenin gelişim tarihini ve koşullarını anlatıyorsunuz. Aynı koşullar oluşturulursa, bu toplumun da böyle gemi yapan insanları olacağını göstermeye çalışıyorsunuz. Bakıyorsunuz

Savaş teknolojisi yine bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz bir olayı gerçek dünyaya taşıdı. İşte görme engellilere bile umut olacak yeni buluş. Amerikan ordusu için silah geliştiren DARPA firması, bilimkurgu filmlerindeki bir teknolojiyi gerçek hale getirecek. Nisan ayında başlayacak olan, ' Zihin Gözü ' adlı araştırma programının amacı insan gözüne benzer kameralar yaratmak. Savaşta ve barışta etkili olacak Eğer program başarıya ulaşırsa, bilim adamları kendiliğinden yapay zekaya sahip kameralar geliştirecek. Bu kameralar, insan gözüne benzer şekilde etraftaki nesneleri algılayıp bunların boyutlarını , şekillerini ayırabilecek. Firma, yakın gelecekte kullanılacak olan mekanik askerlerin böylece dost ve düşman birimleri ayırabilmesini de hedefliyor. Ayrıca, teknoloji geliştirilip görme engellilerle için bir umut bile olabilir.( Geleceğin Savaş Teknolojileri ) Editörün Notu: Tarihin ilk çağlarından beri yeni teknolojileri ellerinde tutan d

Popüler chat yazılımı Windows Live Messenger'ı bu sabah itibariyle açan kullanıcılar, kısa sürede bir tuhaflık olduğunu fark etti. Öyle ki, yaşanan bir problem neticesinde kullanıcıların çoğunluğu offline olarak gözüküyor. Günlük hayatta en sık kullanılan chat yazılımlarının başında gelen Windows Live Messenger 'da beklenmedik bir hata meydana geldi. Bu sabah yazılımı açanlar, listelerinde online kişi bulmakta epeyce zorlandı . Öyle ki, çoğu kullanıcı online olmasına karşın , diğer taraftan bakıldıklarında offline konumda gözüküyor. Dolayısıyla kişi listelerinin büyük bir çoğunluğu offline kullanıcılar ile dolup taşıyor. Mesajlarınızı Yazın Henüz Microsoft cephesinden konuyla ilgili bir açıklama gelmedi . Eğer mesaj yazmak istediğiniz kişinin, online olduğunu düşünüyorsanız, mesajınızı atın. Zira birkaç saniye geç de olsa metniniz karşı tarafa ulaşıyor. :: Siz de bu problem ile karşılaştınız mı?

Bing, Facebook'dan Medet Umuyor 23 Mart 2010 07:22 Microsoft’un arama motoru Bing, İngiltere’de hiç de başarılı bir grafik çizmiyor. Microsoft’un İngiltere ofisi ise bu duruma çare olması için Bing adına Facebook sayfası açtı. Google'ın arama motoru dünyasında ezici liderliği diğer arama motorlarını farklı yollara sevkediyor. İngiltere'deki Google üstünlüğü Microsoft'un arama motoru Bing 'i kara kara düşündürmeye devam ediyor. Microsoft'un İngiltere ofisi Bing adına resmi Facebook sayfası açtı. Daha önceden Twitter 'da da Bing adına açılan sayfadan sonra Facebook'ta da boy gösterecek olan Bing'in şu an itibariyle 61 hayranı bulunuyor. İnternet kullanıcılarını daha fazla Bing'e çekmek adına atılan bu adımın ne kadar başarılı olacağını zaman gösterecek. Bing'in Facebook'taki sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı."Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi.Usta kıkırdayarak, çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu: "Tadı nasıl?" "Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak. "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam, "Hayır" diye cevapladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve söyle dedi: "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir,

Neler söylenebilir neler: Seyid Onbaşılar,Saka Mustafalar,Şefika Hanımlar,Kınalı Hasanlar,Mehmet Çavuşlar ve daha birçok kahramanlar.Sonunda o kutlu gün geldi çattı.Bugün 18 Mart Çanakkale destanının Türk’ün Kanıyla yazıldığı gün.Avrupa milletilerine Millet Sevgisi,Vatan,Toprak terimlerinin ne anlama geldiğini, Türk’ün esaret altında yaşayamayacağını ve bu uğurda canını seve seve vereceğini gösterdiği bir gün.Bu zafer sonrasında görülmüştür ki Türkiye sınırları Yeniden çizilebilir ve memleket düşman işgalinden kurtulur.Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ni Almanya’nın yanına iten İngiltere, Balkan Savaşı’nda perişan olmuş Osmanlı Devleti ordusunu küçük görüyor ve Çanakkale Boğazı’nın İngiliz donanmasınca kolayca geçilebileceğini, hatta İngiliz zırhlılarının büyük toplarının karşısında, Balkan mağlubu Türk askerlerinin kaçacağını sanıyordu.Bahriye Bakanı W. Churchill, İngiliz donanmasının Marmara’ya girip, İstanbul’u teslim alacağını ve Osmanlı Devleti’nin işinin biteceğini hesapl

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ! Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil, Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzs

Su üstünde yürümek insanlar için imkansızdır. Oysa pek çok canlı Allah'ın onlara verdiği özel vücut yapıları sayesinde bu işi rahatlıkla başarabilir. Örneğin gölcük kayakçısı denen bir böcek türü uzun, ince bacaklarını yayarak suyun üzerinde yürür. Böceğin ayakları suyu iterken, yüzeyde küçük bir çukur oluşur. Bu şekilde böcek oldukça geniş bir alana vücut ağırlığını yaymış olur. Yapılan gözlemler ve incelemeler sonucunda gölcük kayakçısının ayaklarının, su yüzeyi tabakasını kırmadığı anlaşılmıştır. Y

Hemen her yerde görebildiğimiz örümcek ağlarının şekillerine hiç dikkat etmiş miydiniz? İplikçiklerini kendilerinin ürettiklerini ve bu iplikçiklerin çok şaşırtıcı özelliklerinin olduğunu biliyor musunuz? Ya da bahçe örümceklerinin ağ kurmada kullandığı tekniklerin inşaat mühendislerinin kullandığı son tekniklerle aynı olduğunu duymuş muydunuz? Örümcekler ağlarını kurmak için iki farklı yere ihtiyaç duyarlar. Ağlar genellikle iki duvarın birleştiği bir köşe ya da iki dal arasında kurulur. Ancak bazı örümcekler tek bir yüzeyi kullanarak ağlarını yapacak kadar ustadırlar. Örümceğin ağını kurması ise mükemmel bir gösteridir.

Bulunduğumuz yerden başka bir ülkeye ya da başka bir şehre giderken yönümüzü bulmamızı sağlayacak yardımcılara ihtiyacımız vardır. Özellikle de gittiğimiz yer hiç bilmediğimiz bir yer ise mutlaka bir pusulamız, bir de haritamız olması gerekir. Harita insana nerede olduğunu, pusulaysa nereye gideceğini gösterir. Biz bunları kullanarak ve bilen kimselere danışarak yolumuzu buluruz ve kaybolmayız. Peki diğer canlıların yönlerini nasıl bulduklarını hiç düşünmüş müydünüz? Örneğin bir çölde yiyecek arayan karıncanın yuvasına her seferinde nasıl geri döndüğü hiç aklınıza gelmiş miydi? Yandaki

Ağaçların üstünde ya da çatı aralarında, kimi zaman da balkonunuzun bir köşesinde kurulan kuş yuvalarını mutlaka görmüşsünüzdür. Bunlar sadece sizin tanıdığınız birkaç kuş türünün yuvalarıdır. Ama dünya üzerinde o kadar çok sayıda kuş çeşidi yaşar ve o kadar farklı yuvalar yaparlar ki, bu mutlaka üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Bütün kuşlar yuvalarını bulundukları çevrenin doğal şartlarına uygun olarak yaparlar. Örneğin, deniz kenarında yaşayan kuşları düşünelim. Bu tür kuşlar yuvalarını batmayacak şekilde su yüzüne yaparlar. Kullandıkları malzeme, yuvaya verdikleri şekil hepsi özel olarak yaratıl

Dünyada kullanımın maksimuma ulaştığı Facebook’un herkes tarafından bilinmeyen ancak kullanışlı hileleri… 1- Tıpkı Google Reader’ın Ninja modunda olduğu gibi Lens moduna geçiş tuş kombinasyonu var. Lens’i çıktısını almak için şu tuş kombinasyonunu basmanız gerekir: ÜST+ÜST+ALT+ALT+SOL+SAĞ+SOL+SAĞ+B+A+Enter 2- Yazacağınız durum yazılarını ters yazmak istiyorsanız Flip Text sitesini kullanarak yazıları ters çevirebilirsiniz. Bazıları bunu havalı bulabilir… 3- Mozilla’nın Firefox’una eklenti olarak kuracağınız FacePAD eklentisi ile Facebook’ta arkadaşlarınızın albümlerindeki resimleri bilgisayarınıza indirebilirsiniz. 4- Facebook’taki durumunuzu takvime göre ayarlayıp siz bilgisayar başında olmadığınızda da durumunuzun güncellenmesini istiyorsanız Sendible sitesini kullanabilirsiniz. Sitenin kullanımı oldukça basit. 5- Facebook’taki arkadaşlarınızı gruplayarak istediğinize çevrimdışı isteyene çevrimiçi görünebilirsiniz. Bu sayede sürekli offline görünmeniz gerekm

Resim paylaşım sitesi Flickr ve güvenlik yazılımlarından SiteAdvisor kurucularının bir yıl önce açtığı tavsiye ve fikir verme sitesi Hunch, kurulduğu günden bugüne sahiplerine tam 10 milyon dolar gibi bir servet kazandırdı. Flickr 'ın kurucularından Caterina Fake ve SiteAdvisor kurucusu Chris Dixon 'un ortaklaşa olarak geçtiğimiz sene açtığı Hunch , bu iki isme tam 10 milyon dolar kazandırdı. Kullanıcılarına çeşitli sorular sorarak onlara en mantıklı yolu gösteren ve bir nevi tavsiye sitesi olam Hunch , bir yıl gibi kısa bir sürede büyük bir başarıya imza atmış görünüyor. Kullanıcılarının ücretsiz olarak faydalandığı bu site bu serveti tamamen aldığı reklamlar ve Google 'dan edindi.

Barda uzun süre tek başına içki içen adam bir süre sonra barmene "Biliyor musun, ben sol gözümü ısırabilirim" demiş Doğal olarak barmen buna inanmamış. 1,000,000 Lirasına iddiaya girmişler. Adam, takma olan sol gözünü çıkarmış; ısırmış ve barmenin hayret dolu bakışları arasında parayı cebine atmış. Bir kaç kadeh daha içtikten sonra adam gene barmene dönmüş ve "Biliyor musun" demiş; "ben sağ gözümü de ısırırım!" Adamın tavırlarından kör olmadığını; dolayısıyla öbür gözünün de takma olamayacağını düşünen barmen, parasını kurtarabilmek umuduyla hemen 1,000,000 sına iddiaya girmiş. Adam sakin sakin takma dişlerini çıkarıp sağlam olan sağ gözünü de ısırmış. Aradan bir kaç Saat geçince, müşteri barmene "İki milyonunu kurtarmak için sana bir fırsat vermek istiyorum" demiş. "İki milyonuna iddiaya girerim ki bu oturduğum yerden taaa öbür köşeye yerleştireceğin bir bira şişesinin içine, bir damla bile etrafa sıçratmadan iş

Microsoft, MSN portalının anasayfasını değiştireceğini aylar önce belirtmişti. Şimdi yeni tasarımı kullanıcıların huzuruna sunmaya hazırlanıyor. Yeni sayfayı ilk kimler görebilecek? MSN 'in internet sitesinin tasarımı değişmek üzere. Bu değişikliği ise ilk aşamada sınırlı sayıda kullanıcı görebilecek. Beta kullanıcılar olarak adlandırılacak olan kitleyi ise, MSN'in internet sitesine en çok giren kullanıcılar oluşturacak. Microsoft 'un bu tasarım değişikliği ise büyük ses getirecek gibi gözüküyor. Zira Microsoft aylar öncesinden MSN'in yeni tasarımı için, " Gelmiş geçmiş en sağlam site tasarımı " olarak adlandırmıştı. Yeni sayfayı test etmek için biraz daha sabretmemiz gerekecek. Şimdilik yeni tasarımla ilgili bilinenler ise şöyle: - Twitter 'dan sıcak başlıklar - Yerel Twitter iletileri - Şehirlerim bölümü - Hotmail entegrasyonu Yeni tasarımın bir önizlemesini ise http://www.tourmsn.com

Microsoft, Office 2010 'daki yazılımların çevrimiçi olarak kullanılabileceğini duyurduktan sonra Google cephesi de boş durmuyor. Google'ın Microsoft'a karşı yeni hamlesi DocVerse 'i satın almak oldu. DocVerse , Office'de yer alan tüm uygulamaları internet ortamına taşıyabilen bir servis. Ufak boyutlu bir yazılım olan DocVerse 'i indiren kullanıcının Office uygulamalarında bu servisin menüsüne ulaşarak ofis dosyalarınızı internet ortamına taşıyabiliyor ve böylece çevrimiçi olarak arkadaşlarınızla beraber dosyalarınız üzerinde ortaklaşa çalışabiliyorsunuz. Google bir sonraki hedefini ise Google Docs ile DocVerse servislerini uyumlu olarak kullanıcılarına sunabilmek olarak belirledi.

Twitter 'ın geçtiğimiz her geçen gün popülerliği arttıkça, sosyal paylaşım devine karşı saldırıların da sayısı büyüyor. Sürekli yeni saldırı taktikleri bulan hackerler şimdi de bayan Twittercıları etkileyebilecek bir yöntem geliştirdi. E-posta kutularına gelen "diyet mesajları" ile kullanıcıların aklını çelip, e-postada yer alan bağlantıya kullanıcıyı çeken bu sistem ile şimdiden yüzlerce Twitter hesabı hırsızlara kaptırılmış durumda.

Opera iddialı! Dünyanın en hızlı tarayıcısını (Opera 10.50) geliştirdiğini iddia eden firma, tarayıcıyı kullanıcıların beğenisine sundu. Opera 10.50 yayınlandı! Bu sürümün en önemli özelliği, tarayıcının hız konusunda ciddi bir fark yaratacağının iddia edilmesi. Öyle ki, " Windows için geliştirilen en hızlı tarayıcı " şeklinde lanse edilen Opera 10.50'de, HTML5 ve CSS3 desteği geliştirildi. Türkçe de dahil 42 farklı dil desteği bulunan yazılım, ücretsiz olarak Opera'nın sitesinden indirime sunuldu. 13 MB'lık tarayıcıyı indirmek için tıklayın .

Twitter'da anlık durumunuzu takipçilerinizle paylaşırken artık konumunuzu da duyurabileceksiniz. Daha önceden üçüncü parti yazılımlar ile mümkün olan bu olay, şimdi Twitter'ın kendi panelinden yapılabiliyor. Twitter kullanıcıları artık panel üzerinden nerede olduklarını takipçileri ile paylaşabilecek. Yeni eklenen ve dün duyurulan bu özellik tamamen Twitter sistemine bağlı olarak çalışıyor. Bugüne kadar üçüncü parti yazılımlar ile bazı kullanıcılar tarafından uygulanabilen bu servis, şimdi çok daha rahat bir biçimde tüm kullanıcılara mümkün olacak. Yazdığınız Tweet sonunda ufak bir logosu çıkacak olan bu servise tıklayanlar, o Tweet'i girerken nerede olduğunuzu, açılan Google Maps sayfasında harita üzerinde işaretlenmiş olarak görebilecek.

Dünyanın en pahalı televizyonu ortaya çıktı. Ancak televizyonun en önemli yeteneği, üstün teknolojisi veya müthiş becerileri değil. Peki, onu bu kadar pahalı kılan ne? Hayır karşımızdaki televizyon 3D falan değil. Prestige HD Supreme, en fazla 2000-2500 TL vererek, piyasadan satın alabileceğiniz bir televizyondaki yeteneklere sahip. Full HD, 50.000:1 karşıtlık oranı, 50 Hz tazeleme oran ı ve 55 inçlik ekran. Yine de bu televizyon 2.25 milyon dolar . Kasası beyaz altından yaratılmış ve çerçevesi kıymetli mücevherler ve kusursuz elmaslarla süslenmiş. Paranız yetmiyorsa üzülmeyin; daha az kıymetli madenlerle bezenmiş sürümünü 1.5 milyon dolara bulabilirsiniz.

Avusturyalı iki bilim adamı, ışık hızından daha hızlı veri işleyebilen bir işlemci üzerinde çalışıyorlar. Evet yanlış duymadınız, ışıktan daha hızlı işlemci! Bu işlemci seri üretime geçerse işlemci üreticileri hayli zor durumda kalacağa benziyor. Bir bilgisayar ne kadar hızlı olabilir? Çoğunuzun bildiği üzere bir bilgisayarın hızı, işlemcisinin hızı ile doğru orantılıdır. İşlemcilerin veri işleme kapasiteleri ne kadar hızlı olursa, bilgisayar da o kadar hızlı çalışır. İşlemcilerin hızları geçtiğimiz yıllara oranla bir hayli yol katetti. Öyle ki, 10 sene öncesinde hayal olarak gördüğümüz hızlara şimdi çok rahat ulaşabiliyoruz. Hatta işlemcilerin çekirdek sayılarını bile artırdık . Peki bu durum daha ne kadar böyle devam edecek? Evrendeki en büyük sır, işlemcilerin tüm geleceğini inşa etmeyi başarabilecek mi? Avusturyalı iki bilim adamı bu sürece bir dur demek istiyor. Viyana Teknoloji Üniversitesi 'nde görev yapan

Her yüzü güleni sanmaki mutlu Belki gelecekten bile değil umutlu Sormazmısın bu gözler neden bulutlu O gözlerden çekildimi yoksa anılar Yoksa korunmaya muhtaç hatırası mı var. İçinde yağmurlar ,fırtınalar!… Yağsın hazanları sularcasına Taşsın hüzünleri silercesine Kime ne ağlayan ben kanayan benim yaram Sondefa kana kana sarhoş olsun hatıram Asla zerre kadar olmadı kibrim Sevgiyi ve şefkati biledi kalbim Çiçek diye dikenle dolarsa kabrim Bana firdevsi aladan gelmiştir onlar Düşmanı dost edinen bir hatıram var bazı görmek bazı ağlamak için gözler Düş hazinemi hatıram gizler Yaşlanmaya mecburmudur gözler Burnumda tüter hep buram buram Bahar kokusuna özlem duyar hatıram Bırakın ağlayan ben kanayan benim yaram Bu defa kana kana kanda coşsun hatıram .. Zeynal