Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İbrahim Sadri 2011

İbrahim Sadri Yad 2011 Albümü ile müzik marketlerdeki yerini almaya hazırlanıyor söylediği ve yazdığı şiirler le gönüllere taht kuran ibrahim Sadri yeni albümü ile bizlere harika bir şiir dinle me keyfi sunacağına eminim. İbrahim Sadri Yad 2011 Albümü nü çıktığı gün kalite farkı ile aşağıdaki playerden indirmeden online dinle yebilirsiniz. İbrahim Sadri Yad 2011 Albümü içeriliği 1. İbrahim Sadri Vedud 2. İbrahim Sadri Medine’nin Gülü 3. İbrahim Sadri Sesler ve Adımlar 4. İbrahim Sadri Ruhum Sana Aşık 5. İbrahim Sadri Seccaden Kumlardı 6. İbrahim Sadri O Gece Sendin Gelen 7. İbrahim Sadri Yanan Kalbe Devasın Sen 8. İbrahim Sadri Yanlızlık Kımıldar

Sen Hiç Düşündün mü?

Sen gözlerinle işitmenin, ellerinle konuşmanın nasıl olduğunu hiç düşündün mü? Büşra 13 yaşında, işitme engelli. Kulakları duymadığı için, gözlerinle dudakları okumaya ve el işaretlerini anlamaya çalışıyor. Ağzıyla anlatamadıklarını, elleriyle yaptığı işaretlerle anlatmaya çalışıyor. Sen Büşra’ya, kuşların ötüşünü, akan suyun sesini, bir bebeğin ağlama sesini, duyduğun zaman içinden dans etmek gelen melodileri anlatabilir misin? Sen teninle görmenin nasıl olduğunu hiç düşündün mü? Metin 15 yaşında, görme engelli. Gözleri görmediği için, parmak uçlarıyla dokunduğu her şeyin şeklini hayal etmeye çalışıyor. Sen Metin’e çiçekleri, okyanusu, pırlantaları, hayvanları, sevdiği insanların görünüşünü anlatabilir misin? Gitmek istediği yere, onu elinden tutup, götürebilir misin? Sen bu dünyayı algılamadan yaşamanın nasıl olduğunu hiç düşündün mü? Orhan 9 yaşında, otistik bir çocuk. Kendi dünyasında yaşıyor. Gerçek hayatı ve etrafındaki insanları algılayamıyor. İnsanlarla iletiş

İyimserlik Başarı Getirir mi?

Şöyle bir durum düşünün: Bir sigorta şirketinin yöneticisisiniz. Satış elemanı alacaksınız. Şöyle bir yol izliyorsunuz: Daha önce sigorta satmış ve çok başarılı olmuş insanların özelliklerini tespit ediyorsunuz. Diyelim ne yerler içerler, hangi gazeteyi okurlar, hangi tür spor yaparlar, tuttukları takım nedir, değişik konularda tutumları, çalışış tarzları, sabah kaçta kalkarlar, akşam kaçta yatarlar, vb. Ve böylece bir “başarılı sigorta satıcısı profili” çıkarıyorsunuz. Daha sonra bu profile en yakın olanları işe alıyorsunuz ve altı haftalık meslek eğitiminden sonra iş başına getiriyorsunuz. İşe aldığınız her bir adayın eğitimi oldukça yüklü bir paraya mal olduğu için en uygunları işe almaya özen gösteriyorsunuz. Başarılı olmayanları işten çıkardığınızda ya da mutlu olmadıkları için işten kendileri ayrıldıklarında, eğitim için harcadığınız para boşuna harcanmış oluyor. Yoğun rekabetin yaşandığı sigorta alanında bu önemli bir konu. Martin Seligman, Öğrenilmiş İyimserlik

Anadolu

Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden birinde bir kadın ve adam yatma hazırlığı yapmaktadır. Erken yatıp yarın sabaha güneş ışığına erken uyanılacaktır. Adam üzerini değiştirir yatağına yönelir. Evin penceresinden; karanlık bahçeye vuran ışıkta ağaçların arasında bir gölge belirir. Kadın pencereden dışarı bakar ve gülümser. Kadının sevgilisi bahçededir. . . Tam sözleştikleri gibi sözleştikleri saatte ve yerde adam onu beklemektedir. Kadın kocasının uyumasından emin olunca sessizce yataktan kalkar üstünü giyer … Ve pencereden aşağıya atlar.Başka bir adam içinkadın kocasını terk eder. Koşarlar iki sevgili….. kaçıyorlar.Tarlaları ovaları aşarlar….. Anadolu’da bir köy nasıl koşmasınlar ki. Arkalarından onları kovalayacak onca şey vardır. Namus belası Töre cinayetleri yoksulluk cefa korku.

Su Gibi

Şimdi sen SU olduğunu düşün. Su kadar özel, su kadar faydalı Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün. İnanıyorum ki gerçekten de öylesin ! Ama ister çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak; Dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın! Yani seni dinlemeyenlere, Sesini duyuramazsın. Unutma , daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin. Gürültünün parçası olursun sadece... Suyun yanında olanlar , suyu en az içenlerdir. Çünkü; ? Su nasılsa burada , lüzum yok ki içmeye? diye düşünürler.. Aynen, sesini sürekli duyanların , Seni dinlemedikleri gibi !.. Su gibi yaşatıcı ol; Sel gibi yıkıcı , sürükleyici ve öldürücü değil! Sen bir su ol... Ama rahmet ol; Afet değil ! Vadiler varken önünde ve ovalar varken, yayılabileceğin; Küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin çevrene... Ve yasayabilirsin dünya dönmesine devam ettiği müddetçe ! Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen; korkulan ve kaçılan olur