Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yurdumun insanı

Bell cok susamislar

Bir yaaad

Evet o bürhanin sahs-i manevîsine bak: Sath-i Arz bir mescid, Mekke bir mihrab, Medine bir minber... O bürhan-i bahir olan Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bütün ehl-i imana imam, bütün insanlara hatib, bütün enbiyaya reis, bütün evliyaya seyyid, bütün enbiya ve evliyadan mürekkeb bir halka-i zikrin serzakiri.. bütün enbiya hayattar kökleri, bütün evliya taravettar semereleri bir secere-i nuraniyedir ki; herbir davasini, mu'cizatlarina istinad eden bütün enbiya ve kerametlerine itimad eden bütün evliya tasdik edip imza ediyorlar. Zira o, "Lâ ilahe illallah" der, dava eder. Bütün sag ve sol, yani mazi ve müstakbel taraflarinda saf tutan o nuranî zakirler ayni kelimeyi tekrar ederek, icma ederek manen "Sadakte ve bilhakki natakte" derler. Hangi vehmin haddi var ki, böyle hesabsiz imzalarla teyid edilen bir müddeaya parmak karistirsin?

Cok tatlılar ya

Yerim ben sizleri yaaa...

Insan

IKINCI NÜKTE: Fâtir-i Hakîm, insanin vücudunu mükemmel bir saray suretinde ve muntazam bir sehir misalinde yaratmis. Agizdaki kuvve-i zaikayi bir kapici, a'sab ve damarlari telefon ve telgraf telleri gibi (kuvve-i zaika ile, merkez-i vücuddaki mide ile bir medar-i muhabereleridir) ki; agiza gelen maddeyi o damarlarla haber verir. Bedene, mideye lüzumu yoksa "Yasaktir!" der, disari atar. Bazan da bedene menfaati olmamakla beraber zararli ve aci ise; hemen disari atar, yüzüne tükürür. #140 Iste madem agizdaki kuvve-i zaika bir kapicidir; mide, cesedin idaresi noktasinda bir efendi ve bir hâkimdir. O saraya veyahut o sehre gelen ve sarayin hâkimine verilen hediyenin yüz derece kiymeti varsa, kapiciya bahsis nev'inden ancak bes derecesi muvafik olur, fazla olamaz. Tâ ki; kapici gururlanip, bastan çikip vazifeyi unutup, fazla bahsis veren ihtilâlcileri saray dâhiline sokmasin. Iste bu sirra binaen, simdi iki lokma farzediyoruz. Bir lokma, peynir ve yumurta gibi mugaddi

Geç kalmayın...

Daha henuz 18 yasindaydi ama hayatinin sonundaydi. Tedavisi mumkun olmayan olumcul bir kansere yakalanmisti. Kahir icinde eve kapatmisti kendini...Sokaga cikmiyordu.Annesi, bir de kendisi. O kadardi butun hayati... Bir gun fena halde sikildi, dayanamadi, atti kendini sokaga...Bir yigin vitrin onunden gecti, tam bir CD satan dukkani da geride birakmisti ki, bir an durdu, geri dondu, kapidan iceri,gozune hayal meyal takilan genc kiza bir daha bakti. Kendi yaslarinda harika bir genc kizdi tezgahtar... Hani,ilk bakista ask derler ya, oyle takilip kalmisti iste...iceri girdi. Kiz,gulumseyerek kostu ona; "Size nasil yardim edebilirim?" diye.Nasil bir gulumsemeydi o...Hemen oracikta sarilip opmek istedi kizi... Kekeledi, geveledi, sonra "Evet!" diyebildi. Rastgele birini isaret ederek; "Evet, su CD'yi bana sarar misiniz?" dedi. Kiz CD'yi aldi, iceri gitti, az sonra paketle geri geldi.Genckizdan aldi paketi, cikti dukkandan

Nasil yani

..

Manzara

Güzer bir çiçek

... Bu cocuk cok tombik yaa

... Bu cocuk cok tombik yaa

Gecenin nemi düşmüş gözlerine Ne olur ıs

Gecenin nemi düşmüş gözlerine Ne olur ıslak ıslak bakma öyle Gecenin nemi düşmüş gözlerine Ne olur ıslak ıslak bakma öyle Saçını dök sineme derdini söyle Yeterki ıslak ıslak bakma öyle Saçını dök sineme derdini söyle Yeterki ıslak ıslak bakma öyle Sürerim buluta tarlaları Yağmurları kelep göğün göğsüler Güneşte demlerim serin çaylığı Yüreğimden süzen öyle bilirim

Tipik bir aile

Tipik bir aile

K

K

Kadın

Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin! Çünkü Allah gözyaşlarını görür ve sayar.Kadın,erkeğin kaburgas...ından yaratıldı. Ayaklarından yaratılmadı ,ezilir diye.Başındanda yaratılmadı,üstün olmasın diye.Ama göğüsünden yaratıldı .Eşit olsun diye.Kolun biraz altında yaratıldı,Korunsun diye.Kalp hizasında yaratıldı,Sevilsin diye…

Kaderini Sev

Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı, kaya yontmaktadır. Güneş onu yakıp kavurur. O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye. "Ol" der Tanrı. Güneş oluverir. Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz. Bulut olmak ister. "Ol" der Tanrı bulut olur. Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur. Rüzgar olmak ister bu kez. Ona da "Ol" der Tanrı. Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur kasırga olur. Herşey karşısında eğilir. Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar. Ordan eser burdan eser, kaya banamısın demez! Bildiniz, Tanrı kaya olmasına da izin verir. Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı... Sırtında bir acı ile uyanır... Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır. VE İŞTE KADER... KADERİNİ SEV BELKİ SENİNKİ EN İYİSİDİR. Nietzsche