Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Ben Şiirim Lirik Bir Akşamım Coşarım Durulurum Ölürüm Dirilirim Böyledir Yaşamım Güneşle Konuşur Onda Yorgun Düşer Onda Dinlenirim Ben Şiirim Beyaz Gecelere Uzanan Sihirli Bir Değnek Parıltım Yumak Yumak, Sabahım Apaydın Hatta Şamdan Olurum Nümayiş Ne Demek Bazı Ney Çalarım Kimi Oynarım Zeybek Davudi Bir Seste Belirir Rengim Evrene Yamalar Vurur Giderim Zümrüt Ovalarda Dır Ahengim Papatyanın Sarısında Durur Kederim Göz Yaşıyım Mavisi Çalınmış Semaların Hasretim Iraklara Selam Salarım Penceremde Kelebek Mıymıntıları Lapa Lapa Tecessüsler Konar Perdeme Meydan Okurum Her Deme Ben Aşığım Taşa Toprağa Tepeye Dağa Boyayan Benim Dünyayı Geceyi Ağa Damarlarımda Dolaşan İksir Kalbimin Mitralı Şiir Gönlümdedir Çağın Haris Bıçağı Ben Şiir Ben Sadece His Kaçağı Zeynal
Bir Gidişin Ardından... Sen Gittin Ya! Acı Bir Izdırapla Kaplı Gönül. Baharda Matem Var, Solgun Çiçekler, Param Parça Bir Gurur, Verilen Ödül, Şimdi Daha Mahzun, O Şen Çocuklar. Hasret Tohumları Filizlendi Birer Birer, Hüzün Tomurcuklandı, Dal Verdi Çileler , Seneler, Aylar, Saatler Başka Keder, Büyüdü Dertler, Biraz daha Yandı, Sineler. Ve Şimdi: Duygularda Şimşekler, Çocuklar Usul Usul, Gözlerde Bulutlanmalar Yavaş Yavaş. Nihayet Kirpiklerden Süzülüp Cisil Cisil; Yağmaya Başlar Damla Damla Yaş. Gittin Ya; Bir Kemik Yığını Ardından Kalan, Bir Boşluk Ki Dolmayan Kocaman, Düşman Zaman Her Vaka, Her Mekan, Han Değildir! Bu Bir Dünyadır Yıkılan Nasıl Ki Seni Bu Han Kaybetti; Ne Huzur Kaldı Ne Visal. Donuk Tebessümler Başka Heybetti Bir Avuç Göz Yaşı En Küçük Misal Zeynal

Yar Üstüne

Bahar esintileri saçan yarin, Güller açardı yüzünde. İstanbul’a taç giydiren yarin, Nur siması parladı Yeditepe’de Efsun bakışlı yarin, Her dem karşımda hayali. Gönlümü ateşlere salan yarin, Gözleri ahu, kaşları hilal misali. Endamına yandığım şirin yarin, Ne kadar da masumdur özü. Beni benden alırdı o yarin, Gönlüme akseden dolunay yüzü. Bülbülüm,dilbestesi oldum yarin, Bütün şarkılarım yar üstüne. Güneşlerden enver gül yüzlü yarim, Ne yaşadıysam hep senin üstüne. Murat Şimşek

***

Namaz İnsanı İnsan kılıyor Sevgiline kos. Gecenin örtüsü dagilsin. safagin saçlari çözülsün. Gönlünü rüzgâr alsin. Bütün küsmeler küsüssün, yalniz kalsin. Kavga kavgaya tutussun; kalbinden vurulsun. Hüzün hüzne bölünsün; azalsin, sifirlansin. Agla. Agla ki gurbet gurbeti gurbete göndersin. Agla ki gözünün yasi irmaga karissin. iste sabah. Zamanin nehri gögsüne sokuluyor. Anlamini sende ariyor. Yüzünü yüzünün ayinesinde seyrediyor. Alnina Rabbin isiklar dokunduruyor. iste seccaden. Alnini öpmeye geliyor. Secdeler seni uçurumlardan uçuruyor, Sevgili’nin diyarina tasiyor. Lâl dudakli bir sevgili yolunu gözlüyor. Zaman seni sensiz kiliyor. Namaz seni sen kiliyor. Namaz insani insan kiliyor. ''Namaz insani kiliyor.'' Senai DEMİRCİ

ARANNASI

ARANNASI FIRINLAR Ah nerede o eski güzide fırınlar Yüreği narlı bacası dumanlı fırınlar Dumanları bulut olup mahalleyi saran fırınlar Alevleri bağrında söndüren fırınlar Nasılda değişmiş zaman nasılda aratır olmuş seni Bir zamanlar himmet ettiklerine... Nasılda minnet eder olmuşsun? Ah nerde o içinde türüm türüm ekmek kokusu gelen fırınlar Bir parça taze ekmek için kapısına demir attığımız fırınlar Nasılda değişmiş zaman nasılda özletir olmuş seni Bir zamanlar gölgesine sığınanların Nasılda gölgelerini arar olmuşsun Ah nerde o tekneleri hamur kokan fırınlar Kapısında külleri savrulan fırınlar Nasılda değişmiş zaman nasılda aratır olmuş seni Bir zamanlar bağrında hamur istifleyenler Nasılda mercimeği sürer olmuşlar Başları önünde eğik gezenler Nasılda baş kaldırır olmuşlar sana Ah vasıfsız elerin içinde demode olan fırınlar Edep değirmeninde öğütülen fırınlar Nasılda değişmiş zaman nasılda aratır olmuş seni Ah üç kuruşluk hayata satılan fırınlar yüreği meydana atılan fırınlar Nasıl da d

Çökmüşistan

1 Çökmüşistan Kahretme kendine,alışacaksın Bu hayat şartına katlanacaksın Sen ömrün boyunca kahrolacaksın Ezilmekle geçer senin hayatın * * * * * El gülüp oynarken boynun bükülür Stres yaparsın da saçın dökülür Fenerliyim diyen dilin sürçülür Kahretmekle geçer senin hayatın * * * * İddiaya girersin zarar edersin Sahaya çıkarsın firar edersin Hey kadıköylü nere gidersin Dağılmaktan ibaret senin hayatın... H.akkort(bizim hasan) 4