Ana içeriğe atla

Aşklar, Melekler



*B*ir odada dokuz on psikiyatri hekimiyiz. Hepimiz genç bir adamı
dinliyoruz. Genç adam ağlıyor. İçinden taşan bir isyanla, sözü gözyaşına
katık ederek konuşuyor. Sadece bu topraklarda tesadüf edilebilecek kadar
sahici, sadece bu topraklarda dile getirilebilecek kadar içten bir aşk
ıstırabını, sevdiğinin etrafında sema eden bir derviş gibi anlatıyor. Ona
sorular soruyoruz. O ise başka bir zamandan haberler getiren bir yalvaç
gibi, bizi o zamanın içine çekerek, bizi başka bir dünyanın ve başka bir
varoluşun mümkün olduğuna ikna ederek anlatıyor. Doktorların gözleri usul
usul buğulanıyor. Az sonra teker teker odanın dışına çıkıyor, ıslanmış
gözlerini suyla avutup geri dönüyorlar. Kimilerinin takati gözyaşlarını
saklamaya yetmiyor. Odada herkes ağlıyor. Bir gözyaşı ayini yaşanıyor o
sırada. Modern dünyada eşine az rastlayabileceğiniz bir arınma zamanı,
başkasının ıstırabına yüreğin kapılarının sonuna kadar açıldığı bir melek
sofrası. Genç adam ağlıyor, anlatıyor ve ağlatıyor. Arkadaki bakımsız
bahçenin ağaçları, otları ve böcekleri ağlıyor. Istırap, gözyaşlarının ipek
halısıyla akıl hastanesinin uzun koridorlarında dolaşıyor, kalbi olan kim
varsa ona değiyor, avlunun 'küskün kral'ları olan kronik şizofrenler
ağlıyor.

Aynı fabrikada asgari ücretle çalışan birbirine aşık iki gencin öyküsüdür
bu. Bu ülkede mülksüzlerin en büyük mülkünün aşk olduğunu, dünyaya otağ
kuramayanların aşkın harcıyla karılmış köşklerde yaşayabildiğini anlatan bir
öykü. Ancak aşkın var ettiği bir imlayla konuşup yazan, dünyanın kirinden
pasından arınmış, hal ilmini izleyerek sözün duraklarını geçmiş, hayatın hay
huyunda oyalanmamış, birbirini melek kalbiyle seven çocukların öyküsü. Aşk,
insana bir melek kanadının değip geçişinden başka nedir ki zaten?

Aşkların en temiziyle, 'gökyüzüne sıçrayan' bir sevdayla severler
birbirlerini. Artık, 'zemin ateş, zaman ateş, bütün nakş ü nigar ateş'tir.
Kızın ailesi bu aşka razı olmaz, çocuk Türkiyenin doğusundandır, o sana
layık değil derler, bak üniversite bile okumamış derler. Kahramanımız Ferhad
olup dağları delmeyi dener. Öyle bir çalışır ki üniversite sınavına, iyi bir
fakülteyi kazanır. Ama 'insafın o yerde namı yok'tur, yine gerisin geri
edilir. Aile, Nuh der, peygamber demez. Sonra kızlarını bir akrabalarına
nişanlamak isterler. O gece kız meleklerin kanatlarına tutunup uçar. O kadar
koyu bir yeis içindedir ki kalbinin sızısını boynuna doladığı ilmekle yok
eder. Ruh göğe yükselirken melekler onunla alemi seyreder.

'Onun ardından dua okumayacağım, namaz kılmayacağım' diye ağlıyor, 'madem o
benim için kendisini öldürdü ve madem canına kıyanların yurdu cehennemdir,
ben onsuz cenneti istemiyorum, ben onunla birlikte yanmak istiyorum'. Ah,
Galip dede! Kim derdi ki bir aşık çıkacak da asırlar sonra senin şiirini
bağrı yanarak, feryat ederek, hal bilgisiyle terennüm edecek : 'Ey Ay, gül
bahçeleri, bana, sensiz oldukça her solukta cehennemden dem vurur: Ağaç
ateş, fidan ateş, gül ateş, yaprak, meyve, ateş'. Şimdi bir psikiyatri
kliniğinde, bir intiharın kucağından az önce alınmış, yeryüzünde divane
dolaşmaya, ruhunun en ücrasına yürümeye ve hep sevdiğinin adını söylemeye
yazgılı bir Mecnun olarak tedavi edilecek. Aşkı iyileştirebilir miyiz? Aşk
ıstırabından elektroşoklarla uyandırabilir miyiz onu? Peki ya, sevebilecek
mi uyandığı bu yeni dünyayı? Sevgilinin yüzü olmadığında gün yine ışıyacak
mı?

Aşk, kimi insanlar için çiledir. Aşkla yanarak kendimizi fark eder,
ruhumuzun derinliklerine olta atarız. Çile çekerek, anlarız. Genç adamın
ruhu, bu çileyle pişecek. Onun hikayesi bize başka bir dünyanın mümkün
olduğunu anlatıyor. Belki bir defa daha o odada hep beraber sessizce
ağlamayacağız ama meleklerin bize görünür gibi olduğu o anı, hep
hatırlayacağız. Karşımıza ilk defa o gün çıkan genç adamın hüzünlü öyküsü,
onun bulup bizim kaybettiğimiz bir şeyi bize daima hatırlatacak. Onun
sevişindeki saflık, çileyi göze alışındaki samimiyet, kalbin evine dönerken
yolumuzu aydınlatacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yalda Abbasi Mohsen Mizazade Le Yare Sözleri Türkçe

Kadın Ez ku iro pır xemginim, lê yare… (Ben ki bugün çok dertliyim, le yare…) Lê yare, gul nare… (Le yare… Gül nare…) Cab levina negerinım, lê yare… (Bir divane onu ararım, le yare…) Lê yare, hevale… (Le yare, hevale…) Neşan jêde ev nabinim, lê yare… (Ararım da bulamam, gül nare…) Neşan jêde ev nabinim, lê yare… (Ararım da bulamam, gül nare…) Derdê dılemın koriyeh, lê yare… (Gönlümün derdi kördür(?), le yare) Lê yare, gul nare… (Le yare… Gül nare….) Xussan canê mın xariye, lê yare… (Xuslar(?) canımı yedi, le yare… ) Lê yare, hevale… (Le yare, hevale…) Didar maye kıyamete, lê yare gul nare… (Buluşmak kıyamete kaldı, gül nare…) Didar maye kıyamete, lê yare gul nare… (Buluşmak kıyamete kaldı, gül nare…) Erkek; Caylan kuştın, jınan bırın, lê yare… (Caylanı öldürdüler, kadınlar kötürdüler, le yare…) Lê yare, gul nare… (Le yare… Gül nare…) Gulyarê mın esir kırın, lê yare… (Gülyarımı esir ettiler, le yare…) Lê yare, hevale… (Le yare, hevale…) Van fıritın le

İbrahim Tatlıses Filmleri

İbrahim Tatlıses Filmleri,İbrahim Tatlıses Filmleri izle,yeşilçam hülya avşar -İbrahim Tatlıses Filmleri,türk sineması İbrahim Tatlıses Filmleri,eski nostalji İbrahim Tatlıses Filmleri Bu Bölümde ibrahim Tatlisesin Cevirdigi Tüm Filmler Yeralmaktadir. Filmleri izleye Bilmek icin Resimlere Tiklayiniz. Bazi Filmler 2 Cd Olarak Eklenmistir. Filmin Devamini izleye Bilmek icin Hemen Yanindaki Resimi Tiklayarak Filme Devam Baka Bilirsiniz iyi izlemeler. Burdaki Filmler Tanitim Amaciyla Sunulmustur. Sanatcilara Destek Vermek icin Orjinal Cd lerini Satin Almanizi Tafsiye Ederiz. Sitemizdeki Filmlerimizin Yüzde 99 u Nostalji Agirlikli Filmlerdir. Alisan - 1982 ibrahim Tatlises - Yaprak Özdemiroglu - Yaman Okay - Savas Akova Ali Tutal - Zeynep Irgat - Alev Gürzap - Hamit Yildirim ALLAH ALLAH - 1987 ibrahim Tatlises - Melike Zobu - Mehmet Ali Erbil Neslihan Acar - Neriman Köksal - Hüseyin Kutman Asiksin - 1988 ibrahim Tatlises - Hülya Avsar - C

Engin Noyan Güzel Dua

 Yâ Berr! Yoktum yokluğumun farkında değildim İyilik ettin var eyledin beni Anılmıyordum anılmaya değer değildim İyilik ettin insan eyledin beni Bilmiyordum bilmediğimi bilmiyordum İyilik ettin kendini bilir eyledin beni Bilmiyordum senin farkında değildim İyilik ettin inanlardan eyledin beni Kimsesizdim kendime dost arıyordum İyilik ettin dostun eyledin beni Yetimdim sahibimi arıyordum İyilik ettin rahmetine çağırdın beni Hatalıyım pişmanlık duyuyorum